Durak

Toprak misali sessiz yollar,
Hınca hınç dolu duraklar,
Ayakları seyir eder ıslak banklar,
Çehrelerde durur umut dolu bakışlar.

Ufukta süzülürken beklenenin dumanı,
Sırası geleni binme telaşı,
Sılası geleni kavuşma heyecanı sarar.
Tel örgünün ardından bakarken ben.

Tablo: Abell Roy, Railway Station

Şifacı

Şifa kapısına kadar elbet gider bacaklarım.
Yanımda taşıyacak değnek değildir aradıklarım.
Ne çalınan kapı ne de ardındaki odadan hayır bulur bu bedende dolaşan canım.
Yarenin gülen yüzünün maneviyatıdır beklenen halım.

Tablo: George Frederic Watts, Patient Life of Unrequited Toil

Davet

Parmaklarıma kanca atan ellerin sımsıkı sarıyor,
Tutkun bedenlerimiz ritmin akışına kapılıyor.
Gözlerimizdeki pırıltılar topuk sesleriyle inleyen sahneyi aydınlatıyor.
Jestler, ciddiyetimizin temsili bir tablosu gibi duvarları boyuyor.

Sen bir adım geri kaçtıkça ben bir özür adımıyla sana sokuluyor.
Sen savrulurken uzaklara, son açımda çekiyorum parmaklarından,
Sarıyorum bedenini kollarımla gitme dermişçesine, tutkuyla.

Tablo: Mahnoor Shah, Tango