Gibi

İlk bakışmamızı hatırlar mısın,
Hani,
Kuşun kanat çırpışı kadar ani,
Alevin koru kadar sıcak,
Kar suyu kadar berrak,
Kayan yıldız kadar parlak,
Ama hepsi gibi geçici.
Bir var, bir yok gibi.
Büyüsüne kapıldığımız o anı.

Tablo: Peder Severin Krøyer and Marie Krøyer, Double-portrait

Bekleyiş

Bir haberdi doğduğum gün.
Yıllar yitip gitme telaşındayken,
Kupürlerle doldu bir ömür.

Geçmişten bir manşet!
Yeniden belirdi takvim yaprağı ardında.

Bu sefer haber olmayı değil,
Kapımı çalmanı beklediğim gündü.

Tablo:Laurits Andersen Ring, At Breakfast (1898)

Doyum

Bir dirsek,
Denizliğe yaslı.
Bir serinlik,
Yaz yağmuru ardı.
Bir fısıltı,
Esintiye sarılı.
Bir kadeh,
Kandan kırmızı.
Bir nefes,
Candan tatlı.
Bir de sen,
Dilimde saklı.

* Denizlik ne demek? >>Sözlüğe Git!<<

Tablo: Edward Ladell, Still Life

Alarga

Bir tutam yem gibiydi sevdamız.
Deniz gülümsedi, biz salladık.
Yalandan mutluluğu sahi sandık.
İnceden bir akıntı sürükledi yıllarımızı,
Farkına varamadık.

Sonra korku sardı ağlarımızı,
Telaş çevirdi dümenimizi.
Demir atacak yer aradık.
Ne sığınacak koy,
Ne de yaslanacak iskele bulduk.

Tablo: Hans von Bartels, CROUCHING FISHERMAN

Eşkal

Dostça uzanmıştım sana doğru,
Apaçık bir sevgiyle.

Sen,
Ellerini çektin,
Sevgilinden kaçırır gibi.
Bakışlarını gizledin,
Yanılsamalarla dolu yüreğini örtmek için.

Ömürlük çiçeğin renginden hoşlanmamla,
Hüzünlü sonbahara olan aşkımla,
Karıştırdın sana olan sevgimi.

Aşığınım sandın,
Aslında,
Aynaya bakmaya utandın.
Özünü saklayamadığın tavırlarına ekledin yalancı mimiklerini.

Bense gülüp geçtim,
Seni ne şekilde sevdiğimi anlamanı bekledim.

Tablo: Nicola Pucci, Man with woman